Dernek Başkanımız Gülhan KAYNAR Yönetim Kurulu adına "10 ARALIK 1919 tarihinde KASTAMONU'DA DÜZENLENEN İLK TÜRK KADIN MİTİNGİ" ile ilgili bir mesaj yayınladı. Dernek Başkanımız Gülhan Kaynar'ın mesajı; '' Birinci Dünya Savaşı sonrasında imzalanan Mondros Ateşkes Anlaşması ile ülkemizin birçok yeri işgal edilmiş ve insanlarımız katledilmiştir. Bu işgal ve kıyımlara karşı işgal edilmemesine rağmen Kastamonulu Türk Kadınları bu duruma kayıtsız kalmamış ve işgalleri protesto etmek için 10 Aralık 1919 günü Kastamonu kız Öğretmen Lisesi’nde toplanarak protesto mitingi düzenlemişleredir. Yaşanan katliamları ve işgalleri protesto etmek için toplanan 3 bini aşkın Kastamonulu kahraman Türk Kadınının yapmış olduğu bu eylem aynı zamanda İlk Türk Kadın Mitingi olarak tarihe geçmiştir. O günün şartlarında işgal güçlerinin yapmış olduğu vahşeti protesto etmek için böylesi önemli bir eylemi gerçekleştirerek kurtuluş savaşımıza manevi desteğini veren o günün Türk Kadınlarını bugünde şükranla anıyorum. Yaptıklarından dolayı tarih önünde o kahraman kadınlarımızı kutluyorum. Bu vesile ile hayatlarını aziz vatanımız için kaybeden tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.'' dedi. Gülhan KAYNAR Kastamonu Sosyal Yardımlaşma ve Kültür Derneği Başkanı Kastamonu’da Yapılan İlk Kadın Mitingi30 Ekim 1918 tarihinde imzalanan Mondros Mütarekesi’ne göre, ülkemiz yer yer işgal edilmiş; düşman çizmesi altına giren yerlerde, insanlık tarihinin kaydetmediği en ağır mezalim yapılmıştır. Masum insanlarımız öldürülmüş; evleri, barkları yakılıp yıkılmış; ırz ve namusları ayaklar altına alınmıştır. Anadolu insanı bir yanda bu felâketi yaşarken, diğer yanda da kötü günlerden kurtulup esenliğe kavuşmak için bir kurtarıcı aramıştır. Mustafa Kemal Paşa, 19 Mayıs 1919 günü Samsun’a ayak basmış ve o andan itibaren, ülkemizin düşmanlardan kurtarılması için büyük bir mücadele başlatılmıştır. Hemen hemen her il ve ilçede “müdafaayı hukuk” cemiyetleri kurulmuş olup halk, bu cemiyetler vasıtasıyla düşmana karşı direnmeye başlamıştır. 1. Dünya Savaşı sonrasında Kastamonu işgal görmemiş; ancak Kurtuluş Savaşı’nın insan kaynağı ve diğer lojistik desteklerin büyük bir kısmı bu bölgeden sağlanmıştır. Kastamonu’daki aydın insanlar ve özellikle gençler, daha baştan itibaren Mustafa Kemal’in yanında yer almışlardır. Bu gençler, 15 Haziran 1919’da Açıksöz gazetesini çıkarmaya başlamışlardır. Açıksöz gazetesi, ilk sayısından itibaren Kuva-yı Milliye yanlısı bir politika izlemiş ve bu tavrını savaş süresince aynen devam ettirmiştir. Kastamonu’nun önemini bilen Mustafa Kemal Paşa, Ankara’daki 20. Kolordu Kumandanı Ali Fuat Paşa’ya emir vermiş ve buraya teşkilâtçı bir kumandanın gönderilmesini istemiştir1. Bu talimat üzerine Miralay Osman Bey, Kastamonu’ya gelmiş ve şehir, 16 Eylül 1919 günü Kuva-yı Milliye ile fiilen birleşmiştir 2. Osman Bey’in gelişiyle birlikte, aydınların, dolayısıyla Açıksöz gazetesinin gücü artmıştır. Bu arada, İstanbul Hükümeti yanlısı olan Hürriyet ve İtilâf Fırkası’nın sözcüsü durumundaki Zafer gazetesinin yayını da son bulmuştur. Miralay Osman Bey’in Kastamonu’ya gelişini takiben Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti kurulmuştur. Basın kayıtları incelendiğinde, cemiyetin 27 Eylül 1919 tarihinde teşekkül ettiği görülmektedir 3. Bu tarihten itibaren, Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti kadınlar şubesi de kurulmaya başlanmış; fakat basın kayıtlarında kesin kuruluş tarihine tesadüf edilememiştir. Kastamonulu hanımlar, Müdafaa-yı Hukuk Cemiyeti yararına gösterilecek bir filmin biletlerini satmak üzere bir komite kurmuşlardır. Bu konudaki haber, Açıksöz gazetesinin 19 Ekim 1919 tarihli nüshasında yayınlanmıştır 4. Bu komitede görev alan hanımlar, muhtemelen Müdafaayı Hukuk Cemiyeti kadınlar şubesinin kurucuları olmuşlardır. Bu takdirde, söz konusu cemiyetin kadınlar şubesinin, 27 Eylül-19 Ekim 1919 tarihleri arasında kurulmuş olduğu söylenebilir. Kastamonulu kadınlar açısından çok önemli gördüğümüz bir konu ise onların düzenledikleri kadınlar mitingidir. Yurdumuzun yabancılar tarafından işgal edilmesini ve oralarda yapılan vahşetleri protesto etmek maksadıyla bir miting yapılması plânlanmış ve bu maksatla miting tertip heyeti kurulmuştur 5. Bu komitede görev alan kadınlar şunlardır: 1. Zekiye Hanım (Polis Müdürü Halil Bey’in eşi). 2. Kâmuran Hanım (Defterdar Ferit Bey’in eşi) 3. Saime Hanım (Sağlık Müdürü Ferruh Bey’in eşi) 4. Bedriye Hanım (Maarif Müdürü Talat Bey’in eşi) 5. Münire Hanım (Vilayet Mektupçusu Fuad Bey’in eşi) 6. Refika Hanım (Fırka Kumandanı Miralay Osman Bey’in kızı) 7. Neyyire Hanım (Reji Müdürü Ömer Bey’in kızı) 10 Aralık 1919 çarşamba günü Darülmuallimat (Kız öğretmen okulu) bahçesinde üç binden ziyade Kastamonulu kadın bir araya gelmiş; ülkemizin işgalini ve yapılan insanlık dışı vahşetleri şiddetle protesto etmiştir. Mitingde; tertip komitesi başkanı olarak Zekiye Hanım, Darülmuallimat Müdiresi Hikmet Hanım ile yardımcısı İclal Hanım ve Fırka Kumandanı Miralay Osman Bey’in kızı Refika Hanım birer konuşma yapmışlar ve olaylardan duydukları üzüntüleri dile getirmişlerdir. Gazetelerdeki yer darlığı nedeniyle bunlardan sadece Zekiye Hanım’ın konuşması yayınlanmış; diğerlerine yer verilememiştir. Bu konuda Kastamonu gazetesi aynen şunları yazmıştır: “Miting heyet-i idaresini teşkil eden hanımefendiler tarafından irâd edildiğini beyan ettiğimiz nutukların cümlesini aynen derce, sütunlarımız müsait olmadığından yalnız reise Zekiye Halil Hanımefendi’nin nutkunu dere ile iktifaya mecbur kalıyoruz. Diğer hanımefendilerin aflarını temenni ederiz” 6. Aynı şekilde Açıksöz gazetesi de, sadece Zekiye Hanım’ın konuşmasını yayınlamış; diğer hanımların konuşmaları ve çekilen telgrafları, yer darlığı nedeniyle yayınlayamadığını yazmak gereğini duymuştur 7. Miting tertip heyeti başkanı Zekiye Hanım, yaptığı kısa ve ateşli konuşmada, işgalleri ve yapılan vahşetleri şiddetle kınamış ve gerekirse vatanı kurtarmak için kendilerinin de cepheye gideceklerini ifade etmiştir. Zekiye Hanım’ın konuşması aynen şu şekildedir: “Kardeşler, hemşireler! Basına yansıyan miting kararları aynen şu şekildedir: 1. Mütarekeden beri memleketimizin uğradığı haksızlıkların tamiri esbabının istiklâli için icâbedenlere irâdât-ı seniyelerinin şerefsüdûr ve sünûh buyurulması istirhamına dair zât-ı akdes-i hilâfetpenâhiye bir arîza-i telgrafıye keşidesi. 2. Hukuk-ı meşrûamızın teminine delâlet buyurmaları zımnında İngiltere ve İtalya kraliçeleri hazerâtıyla Madam Wilson ve Madam Puankara’ya telgraflar keşidesi. 3. İşbu telgrafların birer suretlerinin matbuat-ı Osmaniyye ve ecnebiyye ile İtilâf devletleri mümessillerine tebliği istirhamına dair sadâret-i uzmâya bir telgraf keşidesi 9. Mitingde alınan bu kararlar doğrultusunda; padişaha ve sadrazama telgraflar çekilmiş ve bilgi verilmiştir. Ayrıca ABD Başkanı Wilson ile Fransa Cumhurbaşkanı Puankara’nın eşine ve İngiltere Kraliçesine birer telgraf gönderilmiş ve işgaller kınanmıştır. Bu telgrafların hepsi, Kastamonu gazetesinde aynen yayınlanmıştır. Ancak gazetedeki bir ifadeden, İtalya Kraliçesi ile Hindistan İmparatoriçesine de telgraf gönderildiği anlaşılmakta; fakat bu telgrafların metinlerine yer verilmediği görülmektedir. Ancak konunun takdiminden, telgrafların, İngiltere Kraliçesine çekilen telgraf metninin benzeri olduğu anlaşılmaktadır 10. Miting sonrasında çekilen telgraflar şunlardır:
“Biz, Kastamonu Müslüman kadınları bugün akdettiğimiz büyük bir mitingde işbu telgrafla zât-ı haşmetpenâhilerine milletimizin ızdırâbâtını, vatanımızın âlâmını arza karar verdik. Haşmetmeâb, cihanın adaleti, insaniyetin refah ve saadeti uğrunda harp eden necip milletiniz, tarih ve cihan huzurunda milliyetlerin hakkını ızdırâbât-ı insâniyenin teskinini vaad ve ilân etmiş olduğu halde mütârekeden beri, biz Türklerin maruz kaldığı mezâlim sevgili vatanımızın uğradığı haksızlıklar önünde vicdan-ı insaniyet hiç muzdarip olmadı mı? Necâbet ve asâlet-i ırkıyyeniz müverrih ve seyyahlarınızın itirâfâtıyla sabit ve tarihi dostunuz biz Türklerin ve Türk vatanının âlâm ve ızdırâbâtı o kadar büyüktür ki, kalbi, hiss-i adl-i insaniyetle çarpan her ferdin âlâmımıza iştirak etmemesi imkânsızdır.
“Biz Kastamonu’nun Müslüman kadınları, bugün akdettiğimiz büyük bir mitingde işbu telgrafla zât-ı necibânelerine milletimizin ızdırâbâtını, vatanımızın âlâmını arza karar verdik. Kastamonu’da yapılan ilk kadın mitingiyle ilgili olarak basın organlarına yansıyan bilgiler bunlardan ibarettir. Bizim dikkatimizi çeken en büyük nokta, hanımların bu tür bir faaliyete katılmakta gösterdikleri azim ve kararlılıklarıdır. Üçbinden fazla kadını bir araya toplamak, hangi devirde olursa olsun son derece zordur. Üstelik bu toplantının bir taşra vilayeti olan Kastamonu’da gerçekleşmiş olması daha da dikkat çekicidir. Burada unutulmaması gereken konulardan birisi, şüphesiz ki o günlerin havasıdır. Çünkü her kadının eşi, kardeşi, çocuğu veya hiç değilse bir yakını ya şehit düşmüştür veya yaralanmıştır. Kısaca ifade etmek gerekirse, her evde mutlaka bir üzüntü kaynağı bulunmuştur. Bütün bunlardan ayrı olarak, Kastamonu kadınlarının kültür seviyelerinin yüksekliği de bu mitingde kendini göstermiştir. Zira katılımcılıkta en büyük etkenlerden birisi şüphesiz, kültüre ve bilgiye dayalı bilinçlenme faktörüdür. Bu yıl, Kastamonu’da yapılan ilk kadın mitinginin 95. yıl dönümüdür. Bu gün, Kastamonulu hanımlar için olduğu kadar, ülkemiz kadınları açısından da bir şeref günüdür. |
1087 kez okundu
YorumlarHenüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın |